Bitcoin'in Miktar Sınırı: Avantaj mı, Dezavantaj mı?

Bitcoin toplam miktarı 21 milyon adet ile sınırlıdır, bu özellik farklı görüşler doğurmuştur. Bazıları bunun Bitcoin'in avantajı olduğunu, enflasyonu önleyebileceğini düşünüyor; bazıları ise bunun ölümcül bir zayıflık olduğunu, deflasyona yol açabileceğini savunuyor. Peki, bu miktar sınırı gerçekten Bitcoin'in bir zaafı mı yoksa bir avantajı mı?

Öncelikle bir yanılgıyı düzeltmek gerekiyor: Bitcoin'in gerçek miktar üst sınırı 21 milyon değil, 21 trilyondur. Bitcoin'in kurucusu, tasarımın başında toplam miktarı 21 milyon adet ile sınırlamıştır ve madencilik süreci ilerledikçe zorluk artmaktadır. Son paranın 2140'da çıkarılması beklenmektedir. Bu tasarım oldukça öngörülü sayılabilir.

Bazı eleştirmenler, 21 milyonluk toplam arz sınırının ciddi bir deflasyon sorununa yol açacağını düşünüyor. 2017 yılında küresel GSYİH'nın 74 trilyon dolar, dolar M2 arzının ise yaklaşık 14 trilyon dolar olduğunu belirtiyorlar; eğer sınırlı Bitcoin, ana akım para birimlerinin yerini alırsa, ekonomi sıkılaşma sorunuyla karşılaşacaktır.

Ancak, bu görüş bir ana noktayı göz ardı ediyor: Bitcoin sonsuz bir şekilde bölünebilir. Bitcoin'in en küçük birimi "satoshi" yalnızca bir Bitcoin'in yüz milyonda biri kadardır. Bu, Bitcoin'in gerçek ölçeğinin 21 milyon değil, 21 trilyon olduğunu gösteriyor. Eğer 1 satoshi 1 dolara eşdeğer olabiliyorsa, Bitcoin'in toplam arzı 21 trilyon dolara ulaşabilir ki bu da insanlığın ticaret ihtiyacını karşılayabilir.

2100 trilyonluk bir dolaşım parasına ulaşsa bile, bu talebi karşılamaya yetmeyecek ve insanlar bu nedenle zor durumda kalmayacak. Nasıl ki biz Bitcoin’i yarattık, gelecekte başka para biçimleri de yaratabiliriz. Şu anda piyasada Litecoin, Ethereum, EOS gibi birçok dijital para var. Bu, eski Çin’de altın para talebini karşılamada yetersiz kaldığında insanların gümüş, bakır hatta kabuk gibi alternatiflere yönelmesi gibidir. Dijital paranın arzının yetersiz olmasının deflasyona neden olacağı endişesi, biraz dar görüşlü görünüyor.

Bazıları, fiat para birimlerinin sınırsız bir şekilde basılmasını eleştirirken, neden bu kadar büyük bir Bitcoin miktarını desteklediğimizi sorgulayabilir. Burada ayırt edilmesi gereken iki nokta var:

İlk olarak, dijital para birimlerinin çıkarılması piyasanın içsel bir sonucudur, oysa fiat para birimlerinin çıkarılması değildir. Madencilik maliyet gerektirir, madenciler hizmet sunarak likidite artırır ve değer yaratır, bu ekmek üretmek veya saç kesmekle esasen bir farkı yoktur.

İkincisi, Bitcoin'in belirli bir miktar sınırı vardır, oysa fiat para sınırsız bir şekilde basılabilir. Sınır koymanın amacı, kıtlık beklentisini şekillendirmektir. Altın ve sanat eserleri sınırlı arz nedeniyle değer kazanırken, Bitcoin'in sınırlılığı da onun değerini korumasını sağlar. Buna karşılık, fiat para sınırsız olması nedeniyle sürekli olarak değer kaybeder.

Bitcoin hem sayısal bir sınırlamaya sahip hem de sonsuz bir şekilde bölünebilir, bu mekanizma ideal olarak değerlendirilebilir. Değer kazandıkça, madencilik yapmaya devam edebilir veya kullanım birimlerini daha da bölebiliriz. Bu para mekanizması, insanlığın uzun zamandır aradığı mükemmel para sistemine iyi bir cevap sunarak, toplumsal para talebi, para dağılımı ve üretim hakları gibi kritik sorunları çözmektedir.